باب
القدر
المستحب من
الماء في غسل
الجنابة، وغسل
الرجل
والمرأة في
إناء واحد في
حالة واحدة،
وغسل أحدهما
بفضل الآخر
10- CÜNÜPLÜK GUSLÜNDE
KULLANILMASI MÜSTEHAP OLAN SU MiKTARl, ERKEK VE KADININ AYNI KAPTA VE AYNI
DURUMDA GUSLETMESİ iLE ONLARDAN BİRİNİN DİĞERİNİN ARTlĞI iLE GUSLETMESİ BABI
40 - (319) وحدثنا
يحيى بن يحيى.
قال: قرأت على
مالك عن ابن
شهاب، عن عروة
بن الزبير، عن
عائشة؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان
يغتسل من
إناء. هو
الفرق. من
الجنابة.
[:-724-:] Bize Yahya b. Yahya da tahdis edip dedi ki: Malik'e, İbn
Şihab'dan naklen okudum. O Urve b. ez-Zubeyr'den, o
Aişe'den rivayet
ettiğine göre
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) cünüplükten dolayı ferak denilen bir kaptan guslederdi.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 238ı.»
41 - (319) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
ليث. ح وحدثنا
ابن رمح.
أخبرنا الليث.
ح وحدثنا
قتيبة بن سعيد
وأبو بكر بن
أبي شيبة
وعمرو الناقد
وزهير بن حرب.
قالوا: حدثنا
سفيان. كلاهما
عن الزهري، عن
عروة، عن
عائشة؛ قالت: كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يغتسل في
القدح. وهو الفرق
وكنت أغتسل
أنا وهو في
الإناء
الواحد. وفي
حديث سفيان:
من إناء واحد.
قال قتيبة:
قال سفيان:
والفرق ثلاثة
آصع.
[:-725-:] Bize Kuteybe b. Said tahdis etti, bize Leys tahdis etti
(H). Bize İbn Rumh da tahdis etti, bize Leys haber verdi (H). Bize Kuteybe b.
Said, Ebu Bekr b. EbuŞeybe, Amr en-Nakid ve Zuheyr b. Harb tahdis edip dediler
ki: Bize Süfyan tahdis etti. İkisi (Leys ile Süfyan) ez-Zührı'den, o Urve'den,
o Aişe'den şöyle dediğini nakletti:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ferak ile aynı şeyolan kadeh denilen kapta guslederdi. Ben ve
o aynı kapta (kaptan su alarak) guslederdik.
Süfyan'ın hadisi
rivayetinde "aynı kaptan" şeklindedir. Kuteybe dedi ki: Süfyan, ferak
üç sa' dır, dedi.
Diğer tahric: İbn
Mace, 376
DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Ferak: On altı rıtl su
alan kabtır. Hadis uleması bu kelimeyi «fark» şeklinde okurlar. İbni Esîr'in
beyanına göre ferak on-altı, fark ise yüz yirmi rıtl su alan kablardır.
Müslim'in buradaki rivayetine göre Süfyan b. Uyeyne ferakı üç sa' alan kaptır,
diye ta'rif etmiştir. Nevevî cumhur-u ulemanın bu kavli tercih ettiğini söyler.
Bazıları: «Farak: İki sa' alan kaptır» demişlerdir. Üç sa'takriben dokuz litre
eder.
Rıtl:
Takriben dört yüz altmış gramlık bir ölçüdür.
Müdd:
İki rıtl alan ölçüdür. Hadîsin bir rivayetinde «Kabdan», diğer rivayetinde
«Kabda» yıkanıyordu, denilmişsede ikisindende maksat bir kaptan yıkanmasıdır.
Zaten «Kabdan» manasını ifade eder «min» edatı burada cinsi beyan eder. Yani o
kabdaki sudan yıkanıyordu, demektir. Kabdaki suyun hepsini sarfediyordu
manasına değildir.
NEVEVİ ŞERHİ (724-725): Müslümanlar, abdest ve
gusülde yeterli olan su miktarının tespit edilmemiş olduğu üzerinde icma
etmişlerdir. Aksine bunun için azı da, çoğu da -yıkama şartı gerçekleştiği
takdirde- yeterlidir. Bu şart ise suyun yıkanması gereken organlar üzerinden
akmasından ibarettir.
Şafii
-yüce Allah'ın rahmeti ona- bazen az miktardaki su iktisatIı kullanılarak
yetebilir, çok miktardaki su da israf edilerek yeterli gelmeyebilir, demiştir.
İlim
adamları der ki: Müstehab olan gusülde kullanılacak suyun bir sa'dan,5Iz abdest
için kullanılacak suyun da bir mud'den az olmamasıdır.
Bir
sa', beş tam, bir bölü üç Bağdadi rıt1dır. Bir mud ise, bir tam bir bölü üç
rıtldır. Bu da tam bir miktar değil, takribi olarak böyle itibar edilmiştir.
Doğru ve meşhur olan budur.
Mezhep
alimlerimizden bir topluluk bazı alimlerimizin bir başka görüşünü
zikretmektedir ki, bu görüşe göre burada sözü geçen sa' sekiz rıtl, mud ise iki
rıtldır.
İlim
adamları suyun is raf ile kullanılmasının yasaklığını icma ile kabul
etmişlerdir, isterse deniz kenarında bulunsun. Daha güçlü olan görüş ise bunun
tenzihen mekruh olduğudur. Kimi mezhep alimimiz is raf haramdır, demiştir.
Allah en iyi bilendir.
Erkek
ve kadının aynı kaptan temizlenmelerine (abdest ve gusül almalarına) gelince,
bu da bu başlıktaki bu hadisler dolayısıyla Müslümanların icmaı ile caizdir.
Erkeğin
arttırdığı su ile kadının temizlenmesi de aynı şekilde icma ile caizdir.
Kadının
arttırdığı sudan erkeğin temizlenmesi ise mezhebimizde Malik, Ebu Hanife ve
ilim adamlarının büyük çoğunluğuna göre caizdir. Kadının yalnız başına kalarak
o suyu kullanması ile, yalnız başına kalmaksızın kullanması arasında bir fark
yoktur. Bazı ilim adamlarımız bu hususta gelmiş sahih hadisler dolayısıyla
bunda mekruhluk yoktur derken, Ahmed b. Hanbel ve Davud ez-Zahiri' nin
kanaatine göre eğer kadın yalnız başına kalıp suyu kullanacak olursa,
arttırdığı suyu erkeğin kullanması caiz değildir. Bu görüş Abdullah b. Sereis
ve Hasan-ı Basri'den de rivayet edilmiştir. Bununla birlikte Ahmed b.
Hanbel'den -yüce Allah'ın rahmeti ona- bizim mezhebimiz gibi bir görüş de
rivayet edilmiştir.
Hasan
ve Said b. el-Müseyyeb' den kadının arttırdığı suyu kullanmanın kayıtsız ve
şartsız mekruh olduğu görüşü de rivayet edilmiştir ama tereih edilen büyük
çoğunluğun söyledikleridir. Buna delil ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in zevceleri ile birlikte gusletmesine ve onların her birinin diğerinin
arttırdığını kullanmasına dair varid olmuş bu sahih hadislerdir.
Bu
hadislere göre onların her biri diğerinin arttırdığını kullanıyordu. Kadının
yalnız başına su ile kalmasının da bir tesiri yoktur. Çünkü diğer hadiste Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcelerinden birisinin arttırdığı su ile
guslettiği sabittir. Bu hadisi Ebu Davud, Tirmizi, Nesai ve Sünen sahipleri
rivayet etmiş olup, Tirmizi: Bu hasen, sahih bir hadistir demiştir.
Yasağın
sözkonusu edildiği hadise gelince, bu Hakem b. Amr'ın rivayet ettiği bir hadis
olup, ilim adamları buna dair çeşitli cevaplar vermişlerdir. Bu cevaplardan
birisine göre bu hadis zayıftır. Aralarında Buhari ve başkalarının bulunduğu
hadis imamları zayıf olduğunu söylemişlerdir, ikinci cevaba göre ise burada
maksat onun organlarından artan (müsta'mel) sudur. Üçüncü cevap ise burada
yasak müstehaplık ve daha faziletli olanı ifade eder. Allah en iyi bilendir.
Süfyan
dedi ki: "Ferak üç sa'dır." Ferak'ın üç sa' olduğunu büyük çoğunluk
söylemiştir. Ferak, fark olarak da söylenir. Bu iki söyleyişi İbn Bureyd ve
ondan başka bir topluluk nakletmiş olmakla birlikte, ferak söyleyişi daha fasih
ve daha meşhurdur. el-Bad doğrusunun bu olduğunu iddia etmiş olmakla birlikte
durum dediği gibi değildir, aksine bunlar iki ayrı söyleyiştir.
Üç
sa'dır ifadesi de doğrudur ve fasihtir. "Sa"'ın çoğulunun (Süfyan'ın
söylediği gibi) "asu'" olarak kullanılmasını kabul etmeyip, ancak
"esvu" şeklinin caiz olduğunu iddia eden kişi ise, bilgisizliğini
ortaya koymuştur. Böyle diyen bir kişi ya apaçık bir gaflet içindedir yahut
apaçık bir bilgisizlik çünkü sa' ın çoğulu asvu' da gelir, asu' da gelir.
Birincisi asıl şekildir, ikincisi ise kalb iledir. Vav, sad'a öncelenerek
elif'e kalb edilir (çevrilir).
Aişe
(r.anha)'nın söylediği: "Feraktan yıkanırdı" ibaresindeki "min
(dan)" lafzından burada kasıt cinsin beyanı ve suyun kendisinden alınıp,
kullanıldığı kabı beyan etmektir. Yoksa maksat fe rak denilen kabın suyu ile
yıkanıyordu demek değildir. Buna delil de diğer hadisteki: "Ben ve
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine ferak denilen bir kaptan
yıkanırdık" rivayeti ile diğer hadisteki: "Bir sa' su ile
yıkanırdık" hadisi buna delildir.
"Resuluilah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kapta yıkanırdı" ifadesi bu şekilde asıl
nüshalarda "bir kapta" şeklindedir, bu da doğru olup, kaptan (o
kaptaki sudan) yıkanırdı, demektir.